“`html

İstanbul Barosu’nda Olağanüstü Genel Kurul Gerçekleşti

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Barosu Başkanı ve Yönetim Kurulu üyelerinin görevlerinden alınmasına yönelik bir iddianame hazırlamıştı. Bunun üzerine, yeni baro başkanı ve üyelerinin seçilmesi için Asliye Hukuk Mahkemesi‘nde dava açılmış ve Olağanüstü Genel Kurul’un yapılması kararlaştırılmıştı.

Bugün Haliç Kongre Merkezi‘nde gerçekleştirilen seçimsiz kongreye, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan ve birçok baro başkanı ile avukat katılım gösterdi. Ayrıca siyasi parti temsilcileri ve uluslararası hukukçular da toplantıda yer aldı.

“VESAYETİ KABULLENENLER CÜBBESİNİ İLİKLER” PANKARTI AÇILDI

Etkinlikte “Bugün vesayeti kabullenen yarın cübbesini ilikler”, “Hukuk yoluyla demokrasi için mücadelemize devam” ve “Demokratik irademize sahip çıkıyoruz” yazılı pankartlar sergilendi. Avukatlar ise “Savunma susmadı, susmayacak” ve “Hak, hukuk, adalet” sloganlarıyla seslerini duyurdular.

“GÜCÜN DEĞİL, HAKKANİYETİN YANINDAYIZ”

Olağanüstü Genel Kurul’un divan başkanlığına oy birliğiyle avukat Hasan Fehmi Demir seçildi. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, İstanbul Barosu Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu’nun ardından yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:

“Biz hiç değişmedik çünkü gücün değil; hakkaniyetin yanındayız. Bugün burada, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ilke ve devrimlerinin izinde bulunuyoruz. Bulunduğumuz yer, laik bir sosyal hukuk devleti ve insan hakları temelinde yükselen bir demokrasidir. Haksızlık kimden gelirse gelsin, mağdurun yanındayız; hakkın, hukukun ve adaletin yanındayız. O halde bugün, 13 yıl önce İstanbul Barosu Başkanı’nı ve yönetimini haksız yere mahkeme salonundan çıkaranlar nerede?”

“BAROLARA MÜDAHALE, HUKUKA VE ÖZGÜRLÜKLERE SALDIRIDIR”

Baroların, hukukun üstünlüğünü koruma görevleri, bağımsız savunmayı temsil eden avukatların meslek örgütleri aracılığıyla verilmiştir. Bu nedenle barolar üzerindeki hukuka aykırı müdahaleler, hukuk devletine, vatandaşların haklarına ve özgürlüklerine doğrudan saldırıdır. Avukatlık mesleğine büyük katkılarda bulunan merhum Ferruh Dereli, 1969 yılında yaptığı konuşmada bağımsız baroların varlığının, adaletin sağlanmasına büyük katkı sunduğunu belirtmiştir. Baroların bağımsızlığı, mahkemelerin bağımsızlığı kadar hayati bir öneme sahiptir.

“BAROLARIN BAĞIMSIZLIĞI TEMEL BİR İLKEDİR”

56 yıl sonra benzer endişeleri dile getirmek durumundayız. Avukatların ve baroların bağımsız olmadığı yerlerde gerçek adalet sağlanamaz. İstanbul Barosu’na yönelik müdahaleler, yurttaşların hak ve özgürlüklerine bir saldırıdır. 147 yıllık köklü geçmişiyle İstanbul Barosu, Cumhuriyet’in temel değerlerini korumaktadır ve her dönem haksızlıkların karşısında yer almıştır.

“HUKUK İHLALİNE DUR DEMEK İÇİN VARIZ”

Hukukun ihlaline ve insan hakları ihlallerine karşı, biz daima burada olduk. Demokrasinin yanında durmaya devam ediyoruz. Gazetecilerin ifade özgürlüklerini savunurken, bir bütün olarak toplumun haklarını korumak için gereken tüm çabayı gösteriyoruz. Sonuçta, gücümüz hukuktan, haktan ve halktan gelmektedir. Biliyoruz ki, biz susarsak adalet de susar, bu nedenle özgürlüklerimiz için mücadelemiz devam edecektir.”

Sağkan’ın konuşmasının ardından, Türkiye genelinden gelen baro başkanları sahneye çıkarak topluca fotoğraf çektirdi.

“`