Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, reel sektör firmalarının krediye erişimde büyük bir zorluk yaşadıklarını belirterek, “Büyümenin bereketi, her kesime yansısın istiyorsak, KOBİ’lerimize destek vermeli, uygun finansman imkanlarına ulaşmalarını sağlamalıyız” dedi.
Türkiye Sektörel Ekonomi Şura’sı, TOBB İkiz Kuleler’de, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, ilgili bakanlık temsilcileri ile sektör meclisi başkanlarının katılımıyla düzenlendi.
Hisarcıklıoğlu açılış konuşmasında Şura’nın kamu ile özel sektörü bir araya getiren, sıkıntıların ve önerilerin doğrudan icra makamına iletebildiği çok önemli bir platform olduğunu söyledi.
Konuşmacılara seslenen Hisarcıklıoğlu, “Şimdi gündeme getireceğimiz konulara da geçmişte olduğu gibi çözüm getireceğinize inanıyoruz. Ekonomide elbette bazı sıkıntılar yaşıyoruz. Ama enseyi karartmıyor, mücadeleden vazgeçmiyoruz” diye konuştu.
FİNANSMAN İMKANINA VURGU YAPTI
Hisarcıklıoğlu, sektör meclisleri başkanlarının en çok talep edilen konuları topladıklarını ve çözüm önerileri hazırladıklarını belirterek, söz konusu önerileri şöyle sıraladı:
“Reel sektör firmalarımız krediye erişimde büyük bir zorluk yaşıyor. Büyümenin bereketi her kesime yansısın istiyorsak, kobilerimize destek vermeli, uygun finansman imkanlarına ulaşmalarını sağlamalıyız.
İkincisi, her geçen sene daha da karmaşık hale gelen yatırım ve üretim yapmayı zorlaştıran vergi sistemini yeni baştan tasarlamalıyız. Üçüncüsü, OECD endeksinde İskandinav ülkeleri dahil en katı işgücü piyasası bizde. Bundan da herkes mustarip. İşverenlerimiz daha fazla istihdam sağlayabilecek. Mevzuatımız adeta bunu caydırır bir halde. Vatandaşlarımızın da daha fazla iş imkanına ulaşmalarına, daha çok kazanmalarına engel çıkarıyor. İstihdamı cezalandıran değil ödüllendiren bir yaklaşımla çalışma hayatına bakılmalı.
Dördüncü olarak, yatırım izin süreçleri çok karmaşık. Üstelik yatırım sürecinde başına ne gelecek, hangi mevzuat değişiklikleriyle, hangi farklı bürokratik yaklaşımlarla karşılaşacak. Yatırımcılarımız bunları bilmiyor, öngöremiyor. Bu da yatımların istediğimiz hızda artmasını engelliyor. Bu nedenle, yatırım izinleri ve devlet teşviklerinin tek noktadan takibi ve koordinasyonunu sağlanmalı. Beşincisi de yatırımların önünü açabilmek üzere yatırım yeri sorununu çözmeliyiz.”
SANAYİNİN PAYINA DİKKAT ÇEKTİ
Sanayi yatırımlarının ülkenin yüzölçümü içindeki paylarına dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Almanya’da yüzde 4, İtalya’da yüzde 2,8, OECD ortalaması bile yüzde 2,4. Bizde ise sadece binde 3. Sanayimiz, küresel rekabette ayakta kalabilmek için, dünyadaki rakiplerinin onda biri kadar bir alanda faaliyet gösteriyor. Sanayi arazilerinin artırılmasına ilişkin bir master plan hazırlanmalı ve arsa alımıyla bina inşaatına ilişkin finansman çözümleri geliştirilmeli. Böylece sanayicimiz kısıtlı sermayesini daha verimli alanlarda yatırım yaparak değerlendirmeli. Yine bu kapsamda İç Anadolu-Doğu Akdeniz kuşağında yeni bir sanayi havzası planlanmalı.”